Gerçekten ilginç bir konu ve merak kaynağı olan elektrik, aslı bilinmeksizin binlerce yıl insanı meşgul etmiştir. Bugün bile elektriğin tam anlamıyla ne olduğunu kesinkes biliyoruz sayılamaz.
Günümüzde kesinlikle bilinen, maddenin elektrikle yüklü çok küçük zerreciklere sahip olduğudur. Bu çıkış noktasından şekillenen kurama (teoriye) göre,elektrik, elektronların ya da elektrik yükü taşıyan öteki zerreciklerin hareketli bir akışıdır.
“Elektrik” deyimi, Yunanca “elektron"dan gelmektedir. Bunun anlamını mı merak ediyorsunuz ? Yunanca "elektron” kelimesi,bildiğimiz “amber” karşılığıdır. Açıklamadan da anlaşılacağı gibi,İsa'dan 600 yıl önce, Yunanlılar bir yere devamlı olarak sürtüştürülen, böylece kızan amberin ,mantar ve kağıt parçaları türünden hafif maddeleri çekebilme yeteneğini biliyorlardı.Buna rağmen,1672 yılına kadar bu konuda kayda değer bir gelişme olduğu söylenemez. 1672 yılında, Otto von Guericke adında bir adam,elini hızla dönen bir sülfür (kükürt) kürenin karşısına tutarak, daha güçlü elektrik üretti.
1729 yılında ise, Stephen Gray,bazı maddelerin (örneğin metaller) bir yerden başka bir yere elektrik ilettiklerini keşfetti. Bu tür maddeler"kondüktör-iletken" diye tanımlandılar. Cam,kükürt,amber,bal mumu gibi diğer bazı maddelerde elektriği taşımıyor,bir yerden bir yere iletmiyorlardı. Bunlara genel olarak “yalıtkan” adı verildi.
Aynı doğrultuda son derece önemli bir başka adım, 1733 yılında Du Fay adında bir Fransız'ın negatif ve pozitif elektrik yüklerini bulması olmuştur. Du
Fay,negatif ve pozitif şarjların (elektrik yüklerinin),iki ayrı tür elektrik olduğunu sanmıştı. Gene de, elektriğin gerçeğe en yakın tanımlamasını yapan Benjamin Franklin'dir. Benjamin Franklin'in fikrine göre, tabiattaki bütün maddelerin bünyesinde"elektriksel bir akış" vardı. Belirli iki madde arasındaki sürtünme,bu akıştan bir kısmının, miktar bakımından fazlalık meydana getirecek şekilde öteki maddeye geçmesine sebep oluyordu. Bugün, bu akışın negatif yüklü elektronlardan oluştuğunu söyleyebiliyoruz.
Elektrik konusunda en önemli gelişmelerin, 1800 yılında Alessandro Volta tarafından ilk pilin (bataryanın ) keşfiyle başladığı tartışma kabul etmeyen bir gerçektir.Söz konusu batarya, ilk devamlı ve güvenilir elektrik kaynağı olmak niteliğiyle, öteki buluşlar ve uygulamalar yolunda dünyaya kılavuzluk etmiştir.