Yaşadığımız dünyanın bazı gerçekleri bizim için hala esrarını korumaktadır. Örneğin okyanusların yaşını bilmiyoruz.Bu konuda bilinen kesin gerçek, dünyanın oluşmasının ilk aşamalarında hiç bir denizin bulunmadığıdır.
Günümüzde,okyanusları daha iyi tanımak, onlarla ilgili gerçekleri daha geniş ölçüde öğrenebilmek için,insanlar okyanusların dibine iniyorlar.Denizin yaklaşık olarak 4000 metre derinliği,yumuşak,kaygan bir çamur tabakasıyla örtülü . Bu çamursu tabaka küçük deniz hayvanlarının kireçli iskeletlerinden oluşmuştur. 5000 metreyi aşkın derinliklerde,denizin karanlık,esrarlı kesimlerinde,zemin pas rengi bir tabakayla kaplı. Küçük,çok küçük deniz böceklerinin kabukları ve iskeletleriyle oluşmuş bu kaygan, pas rengi tabaka “kızıl çamur” diye tanımlanıyor.
Bugün denizlerin derinliğinin ölçülmesinde uygulanan en güvenilir yöntem,dipten yansımalar yapan ses dalgaları göndermektir. Ses dalgasının gidiş-geliş zamanı ölçülüyor ve bunun ikiye bölünmesiyle derinlik bulunuyor.
Söz konusu uygulamalar sonucu, denizlerin ortalama (yaklaşık olarak) derinlikleri hakkında bir hayli fikrimiz var.Ortalama olarak en derin deniz Pasifik Okyanusu olup, 14. 048 kadem derinlik ölçülmüştür. Bunun hemen ardından, 13. 002 kadem derinlikte Hind Okyanusu geliyor. 12. 880 kadem derinlikteki Atlas Okyanusu da üçüncü sırada. Bunlara karşılık, Baltık Denizinin ortalama derinliği sadece 189 kadem. (NOT:l kadem,yaklaşık olarak 32 santimlik bir ölçüdür.)
Ortalamaların dışında, tek nokta olarak en derin yer, gene Pasifik Okyanusunda.Guam yakınındaki 35. 400 kadem derinlik ölçülen çevredir. Atlas Okyanusunun en derin noktası ise, Porto Rico açıklarında ve 30. 246 kademdir.Bir çok denizden daha büyük olan Hudson körfezinde en derin nokta sadece 600 kadem olarak ölçülmüştür.