İnsanların birbirinden farklı hayatlar sürmesinin temel nedeni, yaşam karşısındaki tutumlarıdır. Yani ‘nasıl düşünürsek öyle yaşarız.’ Çevrendeki insanların sana yardım etmeye çalıştığını düşünürsen, onların sana yardımcı olmaya çalıştığını fark edersin. Ya da tam tersi insanların senin hayatını zorlaştırdığına inanırsan, kendince bunun böyle olduğunu gösteren pek çok delil bulabilirsin. Ancak gerçek bu değildir.Gandhi “Dikkatini düşüncelerinden ayırma, zira onlar sözlerin haline geleceklerdir. Dikkatini sözlerinden ayırma, zira onlar davranışların haline geleceklerdir. Dikkatini davranışlarından ayırma, zira onlar alışkanlıkların haline geleceklerdir. Dikkatini alışkanlıklarından ayırma, zira onlar karakterin haline geleceklerdir. Dikkatini karakterinden ayırma, zira o senin kaderindir.” diyor.Düşüncelerin gücünü anlatan eski bir söz vardır. Aklıma gelen başıma geldi. Hayata karşı sürekli olumsuz düşünceler e sahip karamsar birinin her gününün bir öncekinden daha kötü geçmesi ve sürekli “ kader bana hiç gülmedi” demesi ve mutsuz bir hayatı olması kaçınılmazdır. Yaşam başarısı kazanmış insanları düşün. Gazetelerden, televizyon programlarından, tarih dersi kitaplardan tanıdığın, seni kendine hayran bırakan; sanatçıların, bilim insanlarının ve kahramanların, karamsar kişilikler olduğuna ihtimal verebilir misin? Hatırla, Mustafa Kemal, Boğaziçi’ne demir atmış işgal kuvvetlerinin gemilerine bakıp “Geldikleri gibi giderler” derken, yurdumuz esir düşmüştü. Ama o ümidini yitirmedi.
Dr.Masaru Emoto, ‘su’ üzerine yaptığı araştırmaları ve ortaya koyduğu gerçeklerle Dünya çapında tanınmış, başarılı bir bilim adamıdır. Dr.Emoto’nun bu kadar popüler yapan, onun su araştırmasıyla ispat ettiği, düşünce ve duyguların fiziksel yaşamı nasıl etkilediğidir.
Dr.Emoto’nun deneyi şöyle:
Geliştirdiği teknikle çok soğuk bir odanın içinde son derece güçlü bir mikroskop ve çok yüksek hızlı bir fotoğraf çekim tekniği uygulamıştır. Bu teknikle donmuş su kristallerini fotoğraflamıştır. Donmuş suda oluşan kristallerin kendilerine belirli düşünceler yoğun olarak yönlendirildiğinde değişiklik gösterdiğini keşfetmiştir. Yani düşüncenin şekline göre su kristalleri değişiklik gösterir. Yapılan deneyler sonucunda sevgi dolu sözcükler söylenen su örneklerinin aynen kar tanelerinin modeline benzeyen çok parlak, yoğun motifli, simetrik ve çok renkli desenler oluşturdukları görülmüştür. Buna karşılık negatif düşüncelere maruz bırakılan su örnekleri ise koyu renkli, düzensiz ve tamamlanmamış motifler oluşturmuşlardır. Bu deneyden yola çıkarak vücudun % 70’inden fazlası su olan insanın, kendi kendine olumsuz şeyler söylemesi, sürekli olumsuz düşünceler üretmesinin neden olacağı şeyleri düşün. Hayır, sen güzel şeyler düşün.
Bora Serhat Çelik