İnsan aklı için evrenin gerçek büyüklüğünü tam anlamıyla belirlemenin olanağı yoktur. Evrenin büyüklüğünü kesin olarak bilmek bir yana, bunu gerçeğe yakın bir şekilde tahayyül etmek bile bizler için çok güçtür.
Bu işe dünyadan başlayacak olursak,işin güçlüğü kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Dünya güneş sisteminin bir parçasıdır ama, sistemin bütününe oranla çok küçük bir parçadır bu. Güneş sistemi,güneş ve onun çevresinde dönen gezegenlerden,küçük gezegenlerden ve meteorlardan meydana gelmiştir. Ancak teleskopla seçilip görülebilen söz konusu küçük gezegenler “asteroid” ler diye tanımlanır.
Dünyamızın çok küçük bir parçası olduğu bu güneş siste-minin bütünü, aslında çok daha büyük bir başka sistemin bir bölümüdür. Bu daha büyük sistem de “bir galaksi” diye adlandırılır. Bir galaksi, içlerinden çoğu bizim güneşimizden daha büyük milyonlarca yıldızdan oluşmuştur ve onların da kendi “güneş sistemleri” vardır.
İşte bizim kendi galaksimizde gördüğümüz ve “Samanyolu” diye isimlendirdiğimiz gurup, bütün bu güneşleri kapsar.Gerçekte bizden o kadar uzaktırlar ki,onlara olan mesafe ” ışık yılları” ile ölçülür. Öylece belirtilir. Işık.bir yılda 6. 000. 000 000. 000 mil hızla yol alır. Bir ışık yılı da bunun karşılığıdır. Dünyaya en yakın yıldız Alpha Centauri’dir.
Bunun dünyaya olan uzaklığı da 25. 000. 000. 000. 000 mildir.
Gene kendi galaksimize dönecek olursak,genişliğinin 100. 000 ışık yılını bulduğu tahmin edilmektedir.Bu da, 100. 000 kere 6. 000. 000. 000. 000 mil demektir. Galaksimizin bütün sistemin çok küçük bir parçası olduğu da düşünülürse, evrenin akıl ölçülerine sığmayan, aklın kapsayamayacağı büyüklüğü daha kolay anlaşılabilir.
Büyük bir olasılıkla,Samanyolu’nun ötesinde de milyonlarca galaksi vardır. Belki bu galaksilerin hepsi,daha büyük bir sistemin bir parçası, bir bölümüdür. Böylece, evrenin büyüklüğüne ilişkin bir tahmin bile yapılamayışının nedeni kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.