Kimi tarih’i anlamadığı söyler, kimi matematiği. Pek çok öğrenci, yemek seçer gibi ders seçer. Onun tadına önyargısı vardır. Halbuki diğerleri hapur hupur yiyor o yemeği. Üstelik yararını da görüyor. Sağlıksız bir yemek olsa kimse yemez. Demek ki sorun yemekte değil. peki sorun nerede?1- Bizim bakış açımızda, 2- Yemeği pişirende, pişirilme şeklinde.
Ne yapılmalı?
Kendi öğrenme tarzımıza uygun bir öğrenme ortamı oluşmalı. Eğer öğrenci bedensel kinestetik dediğimiz stile sahipse, masa başında uzun süre durması öğrenmesine yardımcı olmaz. Belki yazı tahtası kullanmalı, ayağa kalkmalı, büyük büyük sayılarla, simgelerle işlem yapmalı.
Görsel öğrenme stilini daha baskın kullanıyorsa flash videolar, anlatımlı videolar tekrar tekrar seyretmek, beraberinde işlem yapmak yararlı olur.
Ayrıca:İster bir arkadaşımız çalıştırsın, ister hoca anlatsın, ister videodan öğrenelim mutlaka yazıp, çizmeli, çarpmalı, bölmeli. Matematik konusunda kağıt kalem oynatmak en iyi öğrenme yoludur. Pratik yapmalı, pratik yapmalı ve yine pratik yapmalı ki kalıcı şekilde öğrenelim. Hedeflenen bölüm için, matematik konusunda biraz daha gayret etmek gerek. Buna değer.Matematik çalışmak yerine matematiği öğrenmek amaçlanmalı.Matematik öğrenimi sınıfta başlar evde devam eder.Konu tekrarları öğrenme sürecine dahildir. Matematikte konu tekrarı defter kitap okuyarak olmuyor. Kalem-kağıtla örnek soru çözümleriyle konular tekrarlanır.Konu kavrama testleri, işlenen konunun kalıcılığı için yararlı. Ayrıca bu testler öğrenilen konuyu farklı açılardan ele almak için hazırlanmış sorularla doludur. Genelde de kolaydan karmaşığa doğru tasarlanır. Bu kaynağı iyi kullanmalı.Ders derste öğrenilir sözü klişe bir söz belki ama kesinlikle matematik dersinde bu geçerli.Ders çalışırken öğretmenin kullandığı örnekler yakında bir yerde durmalı. Konu işlenirken çözülen örnekler bize sonuca hangi yoldan ulaşacağımızın tarifidir.Örnekler birer hatırlatıcı vazifesi görecektir.Matematik konusunda yaygın bir ön yargı onun zor olduğudur. Pek çok insan bu önyargıya yeniliyor. Bunun yerine emek verirsem karşılığını alırım yargısıyla hareket etmeli.Masada çalışmak, defterde işlem yapmak bazen yorar-sıkar. Bu yüzden her öğrencinin evinde yazı tahtası olmasını öneririm. Aynı öğretmenlerin kullandığı gibi tahta kullanarak çalışmak işi kolay kılabilir. Ayrıca eğitim teknolojisi gelişiyor. Tablet ekranlarında da pratik bir şekilde matematik artık çalışılabiliyor.Anlaşılmayan bir konu, formül varsa onu öğretmene, arkadaşa, internete sormalı. Anlaşılmadan atlanan konu daha sonra diğer yeni konuların anlaşılmasını engelleyebilir. Öğretmenin “sorusu olan var mı-anlaşılmayan yer var mı” gibi soruları olur. Bunlar öğrenme fırsatlarıdır. Soruyu doğru çözen arkadaşlardan da “nasıl yaptın” diyerek eksik bilgimizi giderebiliriz. Bu anlamda biraz o “medeni cesaret” denen özelliği geliştirmeliyiz.
Bora Serhat Çelik