Yeryüzündeki cisimleri yere doğru çeken kuvvettir. Bilindiği gibi havada serbest bırakılan her cisim yere düşer. Bu düşmeyi yerçekimi gücü sağlar. Bir cismin düşmesini önlemek için, o cismi etkileyen yerçekimi ivmesine eşit, fakat zıt yönde bir başka kuvveti etki ettirmek gerekir. Meselâ, masa üzerinde duran bir kitabı düşünelim. Yerçekimi kuvveti kitabı aşağı doğru çekmektedir. Masa bu kuvvete eşit, fakat yukarı doğru bir kuvvet uyguladığı için kitap yere düşmez, masa üstünde durur. Masa kitabı yerçekimine eşit bir kuvvetle yukarı itmezse kitap yere düşer. Masanın çok çürük bir tahtadan yapılması ve tahtanın kırılması sonunda bu durum görülebilir. İnce tahtadan yapılmış bir masaya ağır bir kitap sandığı konursa masa kırılır, sandık yere düşer. Çünkü masa, sandığa yer çekimine eşit bir kuvvet uygulayamamıştır. Bundan anlaşılacağı gibi her cisme etki yapan yerçekimi kuvveti eşit değildir. Cismin ağırlığına göre değişir. Aslında cisimlerin ağırlığı da yerçekimi yüzünden vardır. Çerçe-kimi ivmesi sabit bir değerdir. Her cismin kendine göre bir kütlesi vardır. Bu kütle ile yerçekimi ivmesinin çarpılması sonunda o cismin ağırlığı elde edilir.
Yerçekimi ivmesi, dünyanın hemen her yanında 980 sm/saniye karedir.
Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe, bu ivme biraz artar. Bu yüzden bir cisim Ekvatorda ve kutuplardan birinde tartılsa ağırlığı aynı olmaz. Kutuplarda daha ağır gelir. Yerçekimi ivmesinin kutuplarda daha büyük olması, dünyanın tam bîr küre olmayıp kutuplarda basık bir biçimde bulunmasındandır.
Yeryüzünden yükseldikçe de yerçekimi ivmesi azalır. Gökyüzünde öyle bir yükseklik vardır ki ondan sonra yerçekimi kuvveti yoktur. O bölgede havaya bırakılan bir cisim dünyaya düşmez. Olduğu yerde kalır. Son yıllarda havaya fırlatılan astronotlar o bölgeye kadar çıkmışlardır. Fakat onlar da ileri götürücü bir kuvvetin etkisinde oldukları için yeniden aşağı inerler, ya da kendilerine verilen ilk hızla dünyanın çevresinde boyuna dönerler.
Ay dünyadan küçük olduğu için, yerçekimi dünyanınkinden küçüktür. Bu yüzden aya inen insanlar kendilerini dünyadakinden çok hafif duyacaklar, bir adımda havalara sıçrayıp çok uzaklara ineceklerdir.